Titanik’ten Kurtulanların Hikayesi

Yapılan açıklamalar bu yönde olsa da aslında geminin neden battığı ve onca insanın neden kurtarılamadığı hala bir muamma. Bununla ilgili birçok efsane ve teori var; bazı insanlar geminin hızının olması gerekenden çok yüksek olduğunu düşünüyor, bazıları hava şartlarını suçluyor ve bazıları da bunun sadece talihsiz bir kader olduğunu düşünüyor. Hatta rakipler tarafından bir sabotaj ya da başka bir saldırı dahi olabilirdi!

Kazadan kurtulanlar gerçeği biliyorlar mı? Belki kendilerine söylenene inandılar, belki de Titanik anlatıldığı kadar sağlam ve dayanıklı değildi. 10 Nisan 1912’de, yolcu gemisi Titanik ilk ve son yolculuğunu yaptı. Gemide 2.000’den fazla yolcu vardı. 14 Nisan’ı 15 Nisan’a bağlayan gecede  Titanik bir buz dağına çarptı ve battı. Bu korkunç kazadan sadece 700 kişi kurtulabildi.

Peki, Titanik kazasından kurtulanlar kimlerdi, nasıl kurtulmuşlardı? Şimdi, Titanikten kurtulanlardan bir kaçının hikayesine göz atalım.

Margaret Brown (Molly)

Margaret Brown ismi Titanik faciasından çok önce biliniyordu. O, ABD’de kadınların oy kullanma hakkına sahip olmadan sekiz yıl önce siyasi bir pozisyon elde etmeyi başaran ilk kadınlardan biriydi. Avrupa’da olduğu sıralarda, torununun hastalandığını bildiren bir mesaj aldı ve hemen New York’a gitmeye karar verdi. Bu acil kararını ailesine bildirmeye fırsat bulamadığından ailesi dahil hiç kimse Margeret’ın Titanik’le yolculuğa çıktığını bilmiyordu. Gemi buz dağına çarptıktan sonra, Margaret, insanlara yön verme ve organize etme konusundaki becerisini kullandı. Bir çok kişinin filikalara binmesini sağlayarak hayatlarını kurtardı.

Daha sonra Margaret Titanikten Kurtulanlar için kurulan komiteye başkan seçildi. Kazadan kurtulanların ihtiyaçlarını karşılamak için olağanüstü gayret gösterdi ve herkesin gerekli yardımı aldığından emin olana kadar Karpadya’dan ayrılmadı.

Margaret Brown, Titanik’te hayatta kalanlara yaptığı yardımlardan dolayı bir madalya aldı ve daha sonra Birinci Dünya Savaşı sırasında yaptığı çalışmalardan dolayı Ulusal Onur Ödülü’ne layık görüldü. New York’ta 65 yaşında bir beyin tümörü nedeniyle öldü. Margaret Brown’la ilgili bir başka ilginç gerçek ise, asla Molly adını kullanmadığı, bu ismin bir Hollywood projesi olduğudur.

Titanik Yetimleri 

Michel (3 yaşında) ve Edmond Navratil (2 yaşında), babaları ile birlikte gemideydiler. Baba kendini karısı ölen bir dul olarak tanıtmıştı herkese. Ancak gerçek bu değildi;  karısını terk eden adam annelerine haber vermeksizin çocuklarını alıp Titanik’e binmek ve onları annelerinden uzaklaştırmak istemişti. Gemi batmaya başladığında, Michel çocukları aldı ve son kurtarma botuna koydu. Bir kişiyi daha alacak yer kalmamıştı ve baba bota binemedi. 

Babaları ölen çocuklar çok küçüktü ve ingilizce de konuşamıyorlardı. Bu sebeple uzun bir süre yakınlarını bulamadılar. Bir gün anneleri çocuklarının fotoğrafını bir gazetede gördü ve 16 Mayıs’ta çocuklarına kavuştu. İki çocuk da sağlıklı bir şekilde büyüdü. Michel psikoloji profösörü oldu, iyi bir eşi ve evliliği vardı. Hayatının sonuna kadar Montpellier’ de yaşadı ve 92 yaşında hayata veda etti. Edmond, mimar oldu. 2. Dünya Savaşı’nda Fransız ordusuna katıldı ve 43 yaşında hayatını kaybetti. 

Aktris Dorothy Gibson

Aktris Dorothy Gibson , Titanic için birinci sınıf bilet almaya karar verdiğinde annesiyle birlikte Paris’teydi. 14 Nisan’da gecesi 11:40’ta bir çınlama sesi duydu ve annesini almak için kabine koştu. Gemi batmaya başlamıştı ve Dorothy annesiyle birlikte 7 numaralı filikaya binmişti.  Filikada sızıntı vardı ve batıyorlardı. Neyse ki, deliği kıyafetlerle kapatmayı başardılar. Dorothy kurtulmuştu ve olayın hemen ardından Titanik olayını anlatan bir filmde rol almaya ikna edilmişti. Film sessiz bir filmdi ve çok başarılı olmuştu. Filmde Dorothy, gemi battığında giydiği kıyafetleri giydi (polo palto altına beyaz bir ipek elbise.) Titanik faciasıyla ilgili çekilen hit filmlerin ilki olmuştu bu.

Kısa süre sonra, Dorothy film kariyerini bitirmeye karar verdi ve Metropolitan Opera’da çalışmaya başladı. İkinci Dünya Savaşı sırasında İtalya’da yaşadığı zaman, Hitler karşıtı olmakla suçlandı ve San Vittore hapishanesine gönderildi ancak kaçmayı başardı. Sonraki yıllarda Paris’te yaşadı ve 65 yaşında kalp krizinden öldü. 

Donma sonrası tekrar yürümeyi başarmış bir adam-Richard Norris Williams

Richard, Karpatya’da hastanedeyken, doktorlar Richard’ın donmuş bacaklarının kesilmesi gerektiğini söylese de o bunu reddetti. Daha sonra, bacakları iyileştiğinde tenis kariyerine devam etti ve Olimpiyat oyunlarında altın madalya kazandı, Birinci Dünya Savaşı’nda savaştı, Philadelphia’da başarılı bir bankacı oldu. 22 yıl boyunca Pennsylvania Tarih Kurumu başkanlığı yaptı. 77 yaşında amfizemden yaşamını yitirdi. 

Üç gemi kazasından da sağ kurtulan kız “Violet Constance Jessop”

Violet Constance Jessop’ın inanılmaz bir hayatta kalma hikayesi… Titanik dahil üç gemi faciasından kurtuldu. Jessop, 1900’lerin başında bir hemşire ve bir okyanus gemisi hostesiydi. Çoğu insan, muhtemelen böylesi dehşet verici olaylardan sonra mesleğini değiştirirdi, ama Violet bunu yapmadı. İşini bırakmak yerine, hayatının en güzel yıllarını denizde geçirdi.

İlk felaketi Olympic adlı gemide yaşadı ve neyse ki bu kazada ölen olmadı. Sonra Titanik ekibine katıldı ve burada yaşanan kazadan da kurtuldu ve beraberinde bir bebeğin hayatını da kurtardı. Üçüncü felaketi Britannic adlı gemideydi ve bu kazadan da sadece hafif sıyrıklarla kurtuldu.
Violet kısa süren kötü bir evlilik yaşadı. 42 yıl boyunca gemilerde çalışan Violet 5 Mayıs 1971’de 84 yaşında kalp yetmezliğinden öldü.

Kazayı hatırlayan son genç yolcu 

Gemiden Kaçan! Yetkili Joseph Bruce Ismay

Joseph Bruce Ismay , White Star Line’ın başkanıydı  ve Titanic’in yapımından sorumlu olan kişiydi .
Kurtarıldıktan sonra çıktığı mahkemede  Titanik batmadan birkaç dakika öncesine kadar gemiden ayrılmadığını, o ana kadar kadın ve çocukları filikalara yerleştirerek yardımcı olmaya çalıştığını, Titanik artık batmaya başlayınca filikaya bindiği yönünde ifade vermiştir.

Kazadan sonra, Ismay basın tarafından şiddetle eleştirildi ve gemide hala kadınlar ve çocuklar varken kaçmakla suçlandı. Suçlamalar Ismay’a ağır gelmişti ve bu yüzden hayatının geri kalanını herkesten uzak yaşadı. Joseph Bruce Ismay 74 yaşında trombozdan yaşamını yitirdi.

Bir önceki yazımız “Herkesin Okuması Gereken En İyi Otobiyografiler“