Sosyal Medya Hesapları İçin En İdeal İçerik Türü

Sosyal medyada bir işletme hesabınız var ise hız ve kriz yönetimi önemli konulardan bazılarıdır. İlgili hesabı yönetirken yapmak istediğiniz paylaşımlarda bütünlük olması ve kurumsal duruşunuzun olması mühimdir. Bunun için bir logonuz var ise mutlaka her görselde kullanmanız gerekmektedir.

Tabii ki en önemli şey paylaşımlarınızdır. Yapılan paylaşımlarda kendinizi yansıtmalı, farkındalığınızı ve bilinilirliğinizi arttırmalı, mesajınızı verebilmeli ve işlemek istediğiniz konuyu duyurabilmelisiniz. Öncelikle kendinize bazı sorular yöneltmelisiniz.

• *Söylemek istediğim şey nedir?
• *Mesajım net midir?
• *Bu daha önce birçok kez tekrar edilmiş miydi? Yoksa farklı bir şey mi?

Bu sorulara sırasıyla “Evet söylemek istediğim mesaj tam olarak budur, nettir ve klişe değildir” diye cevap verebiliyorsanız, doğru yoldasınız demektir. Çünkü paylaşım bir hesabın en önem vermeniz gereken noktasıdır. Her gözünüze güzel gelen görsel paylaşım olarak kullanılamaz. İçeriği nitelikli olmalı ve bu sorulara belirttiğimiz şekilde cevaplar verdirebilmeli. Ancak bu şekilde takipçilerinizi koruyabilir ve yeni takipçi edinebilirsiniz.

Takipçilerinizin hayatına değer katmalı ve onları sıkmamalısınız. Sadece kendinizden mi bahsetmelisiniz? Yaptığınız işleri mi anlatmalısınız? Peki bir blog yazarı hesabında sürekli sosyal medya ve blog yazıları ile ilgili şeyler mi paylaşmalı? Cevabınız evet ise oldukça sıkıcısınız demektir. Takipçilerinizin müsaade isteyip kalkmalarına çok az kalmıştır. Sosyal medyada sıkıcılık işinize yaramayacaktır. Biraz açınızı genişletip risk almalısınız. Markanızdan fazla uzaklaşmadan ilgi çekici olmayı başarabilen içerikler üretmek zorundasınız.

Mesela bir havayolu firmasının hesabını yönetiyorsunuz, sürekli uçaklardan, kampanyalardan, uçuşlardan mı bahsetmelisiniz? Tabii ki hayır. Bazen takipçinizin ilgisine dokunmayı bilmelisiniz.

“İtalya (Bu ülke kafanıza göre değişebilir) semalarında uçurmasanız bile insanları mutlu edebilirsiniz” diyerek konuyu farklı bir içeriğe bağlayabilirsiniz. Mesela belki takipçiye bu konu üzerinden soru sorabilirsiniz. İnsanları nasıl mutlu edebileceklerini ya da nasıl mutlu olabileceklerini sorabilirsiniz, ya da mutlu etmek istediklerini etiketlemelerini isteyerek bir ödüle eriştirebilirsiniz. Bu sizin üretkenliğinize kalmış.

Lifestyle içerik dediğimiz bu tür, sağlam ellere teslim edilmesi gereken bir araştırmacı işi olduğuna inandığım, ve gücünü önemseyerek desteklediğim bir içerik türüdür. Bir içerik takviminin yüzde 60’ını oluşturmasını önerdiğim bir içerik türüdür. Fakat ülkemizde birçok firma “Bu benim işimden bahsetmiyor. Bunun bizimle ne alakası var? Sen ürünümü göster.” diyerek bunu reddediyor. Bunun da tek sebebi hala ülkemizde sosyal medya hesaplarının satış amaçlı kullanıldığını düşünmektir.

Sosyal medyanın ilk amacı satış için değildir, bir sosyal medya hesabı itibar yönetimi ve imaj içindir.

Siz eğer itibarınızı ve imajınızı yükseltirseniz, dikkat çeker, takipçiye ben de sendenim izlenimi verebilirseniz, önce güveni alır, sonra samimiyeti kapar sonra satışın olayın akışında elinize düştüğünü görmüş olursunuz. Firmalardan sürekli pazarlama odaklı, kampanya ve satış konulu, kendini anlatan içerikleri ardı ardına sıralayarak, kısa yoldan hızlıca satışa gidecekleri yanılgısına düşmekten vazgeçmelidiler. Oysa sizi lifestyle içerikler satışa götürür. Kimse sevmediği, kalbine hoş gelmeyen, içine sinmeyen, bencil bir firmaya gitmez. İçerik takviminizi gözden geçirip, yolu değiştirmenin tam zamanı.

Tavsiye yazı- En İyi Yerli Teknoloji Blogları